Durmak

Sessizim, uzunca bir süredir rutindeyim, o yüzden hareketsiz gibiyim. Aslında durmuyorum ama hep aynı saatlerde, aynı işlere koşunca kendime bir bakıyorum, durur gibi görünüyorum.

Dursam ne olacak sanki, nedir bu korku bu telaş? Yoksa yerimde mi sayıyorum? Yoksa yerimde sayıyorsam diye mi korkuyorum? Dursam da bir baksam mı?

Dün sabah uyanınca karar verdik, hiç hazırlıksız köye geldik. Köyde bahar devam ediyor, her yer yeşil, her yer orman. Otlar boyumuza ulaşmış yine. Kemo orağı aldı eline, durmadan çalıştı. Karamel bitmeyen merakıyla araziyi bininci kez keşfe çıktı. Lulum biraz boya biraz kitap, az biraz atıştırma ile serbest takıldı. Ben durdum. Gökyüzünün, ağaçların, kitabımın, koltukta kitap elimde uyuklamaların tadını çıkardım.

Bu kez sadece 1 gece için gelince gerçekten durmaya gelmiştim zaten. O kadar güzel ki burası. Akşam erkenden uyku bastırdı, biriken enerjiyle sahur ezanında uyandım. Yerimden kıpırdamadan 6’ya kadar kuş seslerini dinledim.

Şimdi de otlamaya giden ineklerin çanları tıngırdıyor uzaklarda bir yerde. Dışarısı serin ve ıslak. Güneş biraz yükselsin yanımda getirdiğim çiçek tohumlarını ekeceğim kenarlara, köşelere.

Daha çok serin, güneş ısıtsın diye beklerken sıcacık yorgana sarınıp kitabıma döneyim ben.

Evet evet, burası mükemmel!

Mutluluğun iyi edemediğini iyileştirecek ilaç yoktur.”

Gabriel Garcia Marquez, Aşk ve Öbür Cinler

Durmak’ için 3 yanıt

Add yours

Yorum bırakın

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Yukarı ↑